İnsan ve Yapay Zeka İlişkisinde Yeni Bir Dönem: Cinsiyet Algısının Rolü

İnsan etkileşimlerinde var olan cinsiyet algısının, insan-yapay zeka etkileşim dinamiklerinde de kendini gösterip göstermediğini hiç düşündünüz mü?

Bireyler, ortak hedeflere ulaşmak için diğer insanlarla birlikte çalışarak iş birliği yaparlar. Ortak faydayı en üst düzeye çıkarmak ve olası kayıpları en aza indirmek, iş birliğinin sıkça tercih edilen bir yöntem olmasının nedenidir. Bu durum, iş birliğinin, bireylerin tek başlarına elde edemeyecekleri sonuçlara ulaşmadaki önemini açıkça göstermektedir.

Küçük ya da büyük ölçekli toplumsal konular fark etmeksizin, iş birliği insan etkileşiminde temel bir unsurdur. Ancak bireysel ve kolektif çıkarların çatıştığı durumlar da yaşanabilir. Bu tür durumlarda iş birliği, bireylerin kendi hedeflerini bir kenara bırakmasını ve diğerlerinin katkılarını suistimal etmeyeceğine dair güven duymasını gerektirir. Kişisel çıkarları ön planda tutma ya da ait olunan grubu diğer gruplara tercih etme gibi iş birliğini zorlaştırabilecek unsurlara rağmen, insanlar, iş birliği sayesinde karşılıklı fayda sağlayan sonuçlar elde edebildikleri için birlikte çalışmayı tercih ederler.

Yapay Zekayla İş Birliği

Günümüzde yapay zeka kullanımı giderek daha yaygın ve popüler hale geliyor. Bu durum, insan ve yapay zeka arasındaki etkileşimi, özellikle de insan-yapay zeka iş birliğini, önemli bir araştırma konusu haline getirmiştir. Çalışmalar, insanların yapay zekaya kıyasla diğer insanlarla iş birliği yapmaya daha yatkın olduğunu göstermektedir. Bu eğilim, yaş, cinsiyet ve teknolojiye açıklık gibi bireysel veya kültürel farklılıklarla şekillenmektedir. Ayrıca, insanların yapay zekayı kişisel çıkarları doğrultusunda suistimal etme oranının, diğer insanları suistimal etme oranından daha yüksek olduğu görülmüştür.

Kültürel bağlamlara göre değişiklik göstermekle birlikte, yapay zekaya insana özgü özellikler kazandırmanın, insanların bu sistemlerle iş birliğine daha istekli olmasını sağlayabileceği öne sürülmektedir. Örneğin, sesli asistanlar (Google Asistan, Siri vb.) veya GPS navigasyon sistemleri gibi uygulamalarda yapay zekaya cinsiyet atfedilmiştir. Araştırmalar, yapay zekaya atfedilen cinsiyetin, insanların tutum ve davranışlarını etkilediğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, bağış yapma gibi durumlarda insanlar, kadın yapay zekayı erkek yapay zekadan daha “insan gibi” algılama eğilimindedir.

İnsan-Yapay Zeka İş Birliğinde Cinsiyetin Rolü

Yapay zekayla insan etkileşimine dair yapılan araştırmalar, bu alandaki birçok davranışsal eğilimi ortaya koymuştur. Fakat bireysel ve kolektif hedeflerin çatıştığı durumlarda, cinsiyetin insan-yapay zeka iş birliği üzerindeki etkisi henüz tam olarak açıklığa kavuşmamıştır. Bu soruyu ele almak amacıyla yürütülen “AI’s Assigned Gender Affects Human-AI Cooperation” adlı çalışma, iki temel soruya odaklanmaktadır:

1. İnsanlar arasındaki iş birliği ile cinsiyet atfedilmiş yapay zeka iş birliği arasında benzerlikler var mıdır?

2. İnsan-yapay zeka etkileşiminde önceden var olan cinsiyet algıları bu iş birliğini etkiler mi?

Araştırmada, bireylerin karar alma mekanizmalarını incelemek amacıyla yaygın olarak kullanılan Tutsak İkilemi oyunu kullanılmıştır. Bu oyun, kişisel ve kolektif hedeflerin çatıştığı durumlarda nasıl kararlar alındığını anlamak için sıkça kullanılan bir araçtır. Oyunda, iki oyuncu birbirinden bağımsız şekilde iş birliği yapmayı veya iş birliğinden kaçınmayı seçer. Bu seçimler sonucunda dört farklı senaryo ortaya çıkabilir:

Karşılıklı İş Birliği: Her iki oyuncunun iş birliği yaparak en iyi kolektif sonucu elde etmesi.

Karşılıklı Uyumsuzluk: Her iki tarafın da iş birliğinden kaçınması ve bu nedenle karşılıklı iş birliğinden daha kötü bir sonuç elde etmesi.

Suistimal: Bir oyuncunun iş birliği yapmaktan kaçınıp diğer oyuncunun iş birliğini kendi avantajına kullanarak haksız kazanç sağlaması.

Koşulsuz İş Birliği: Bir oyuncunun, diğer oyuncunun iş birliği yapmayacağını öngörmesine rağmen iş birliği yapmayı tercih etmesi.

Bu şekilde, insanların diğer insanlarla ve cinsiyet atfedilmiş yapay zekayla olan etkileşimleri ile iş birliği yapma ya da yapmama kararları incelenmiştir. Katılımcılardan, iş birliği yapmak veya yapmamak arasında bir tercih yapmaları ve partnerlerinin yapacakları tercihi tahmin etmeleri istendi.

Araştırmanın ana sonuçları arasında öne çıkan bazı davranış kalıpları şunlardır:

• Katılımcılar, erkeklerle iş birliği yapmaktansa (yüzde 39,7), kadınlarla (ister insan ister yapay zeka olsun) iş birliği yapmayı daha fazla tercih etmiştir.

• Kadın olarak tanımlanan yapay zekalara karşı daha fazla suistimal davranışı (kendi çıkarını ön planda tutarak partnerinden fayda sağlama) sergilenirken, erkek katılımcılara karşı daha fazla güvensizlik duyulmuş ve bu durum iş birliği kararını olumsuz etkilemiştir.

• Cinsiyet etiketlerinin, iş birliği ya da uyumsuzluk tercihlerinde belirgin bir etkisi olduğu görülmüş, insanlar arası etkileşimlerde rastlanan yanlılıkların, insan-yapay zeka etkileşimlerinde de var olduğu ortaya konmuştur.

Ortaya çıkan sonuçlar, cinsiyet algısının yalnızca insanlar arasındaki etkileşimlerde değil, aynı zamanda insan-yapay zeka ilişkilerinde de derin bir etkisi olduğunu göstermektedir. Cinsiyet atıflarının, iş birliği kararlarını şekillendirdiği ve hatta yapay zekanın algılanan insansı özelliklerini artırdığı anlaşılmaktadır. Bu durum, hem yapay zekanın tasarımında etik sorumlulukların dikkate alınması gerektiğini hem de cinsiyet yanlılıklarının insan davranışına yerleşik bir eğilim olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, bu çalışmanın sonuçları, insan-yapay zeka etkileşimlerinin sosyal ve kültürel bağlamlarını daha iyi anlamaya yönelik gelecekteki araştırmalar için önemli bir temel sunuyor.

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir